1 milyon yazılımcı projesi Türkiye’nin yazılım sektöründe ara eleman açığını karşılama hedefi ile açıklandı. Olumlu ve umut verici bir adım. Peki ulusal yazılım stratejimiz nasıl belirlenmeli? Hedeflerimiz neler olmalı?
Zamanı ileri saralım, 3 yılda 1 milyon yazılımcı yetiştirildi ve çalışmaya hazırlar. Hepsi işlerine başladılar. Sektörümüz rahatladı, artık sistem analisti, sistem test uzmanı, proje yöneticisi, veri tabanı uzmanı, tasarım uzmanı ve güvenlik uzmanı gibi görevler için farklı kişileri istihdam edebileceğiz ve bir kişiye çok işlev yüklemek zorunda kalmayacağız 🙂
Peki;
Bu bir atılım sayılır mı? Yeterli mi?
Hangi yazılımlara ihtiyacımız var?
Bunları geliştirmek için hangi araçlara ihtiyacımız var?
Geliştirilecek yazılımlar ve araçları firmalar dengeli bir şekilde paylaşacaklar mı?
Elbette böyle bir proje ortaya koyulduysa belirli bir hedef vardır ama biz yine de neler nasıl yapılabilir bir bakalım.
Türkiye önümüzdeki süreçte yazılım alanındaki atılımını (diğer sektörlerde olacağı gibi) “devletin planlayan ve düzenleyen iradesi” ile yapacaktır.
Buradan yazılım firmalarımızın yetersiz olduğu ya da ilerleme iradesi olmadığı anlaşılmamalıdır. Yazılım devleri ile rekabet edilmesi ve uzun vadeli getirileri olacak ürünler için büyük yatırımlar yapılmasını onlardan bekleyemeyiz.
Geçmiş küreselleşme dalgasının ardından İçinden geçtiğimiz dönem bize yerli üretimin önemini gösterdi. Savunma sanayiinden, maske üretimine bunu yaşayarak gördük. Bir ulusal yazılım stratejimizin olması, planlanması ve uygulanmasının hem güvenlik hem de ekonomik boyutları var.
Hedeflerimiz neler olmalı bir düşünelim;
Milli İşletim Sistemi
Sadece devlet kurumları bir yılda sadece işletim sistemi için ne kadar lisans ücreti ödüyor?
Kritik kurumlarımızda güvenlik açısında endişelerimiz yok mu?
Evet Pardus var, önemli bir emek söz konusu, çok güzel ama ağırlıkla Windows kullanıldığı da bir gerçek. Bunun nedenlerinin başında da kullanım kolaylığı geliyor.
Peki ya mobil dünya? Pek çok insan bilgisayardan çok mobil aygıt kullanıyor. Huawei örneğini hepimiz gördük.
Bilgisayarlar ve mobil aygıtlar için son kullanıcının rahatlıkla kullanabileceği işletim sistemi.
Yeter mi? Yetmez. İhtiyaç duyulacak uygulamalar.
Off çok büyük iş deli misin kardeşim adamlar yapmış kim uğraşacak.
Uğraşırız, başarırız, büyük hedeflerimiz olmadan ileri gidemeyiz.
Peki nasıl olacak?
Tübitak’a biraz daha adam alarak mı?
Hayır.
Mesela Tübitak’ın denetiminde özel sektöre iş paylaşımı yapılarak Türk yazılım sektörünün gücünü bir araya getirerek (ciddi bir yatırım ve alım garantisi) olabilir.
Başka başlıklar da var: Bulut bilişim, nesnelerin interneti (IOT) ayrı birer yazının konusu. 5G geliyor 🙂
Sonuç olarak 1 milyon yazılımcı projesini olumlu buluyorum, eğer büyük hedefler, doğru strateji ve planlama ile ilerlersek hayallerimizi gerçekleştirebiliriz. Bu hayallerin peşinde tek başına devlet koşamaz. Özel sektörden de küresel devlere rekabet edip hem de bunu başarmasını bekleyemeyiz.